4 Şubat 2019 Pazartesi

BEDİÜZZAMAN SEYYİD DEĞİLDİR. YENİ ASYA, ÜSTAD'INI YALANCI ÇIKARMA GAYRETİ İÇİNDE

BİR DAVAYA GÖNÜL VERMİŞ, BİR ŞAHSI ÜSTAD BİLMİŞSEN,
NİYE ONU YALANCI VE KORKAK OLARAK LANSE ETME GAYRETİ İÇİNDESİNİZ?

Bu sözüm, hem Bediüzzaman Hazretlerinin "Kürtlüğünü" yalan-dolanlarla ortadan kaldırmaya, onu kabul etmediği halde, Seyyid-Arab yapmaya çalışan bazı Nurcu büyüklerine, bir takım cemaatlere ve Yeni Asya gazetesine.
****
 Kendi üstadlarını korkak ve yalancı çıkarmak için uğraşan bir taife varsa o da bir kısım Nurculardır. Merhum Gazi Bediüzzaman hazretlerinin Kürt oluşunu hazmedemeyen sadece Fetullah Gülen değildir. "Kürtlerin içinden hiç böyle bir adam çıkabilir mi!" diyen büyük abilerimiz vardı.

Bunlar Ahmet Akgündüz'ün her satırı, her mührü, her kağıdı düzmece olduğu ortaya çıkan sözde seyitlik belgeleri ve kitabına da destek oldular. Alim nur talebelerinden muhterem Molla Feyzi Güzelsoy Hocaefendi'nin reddiyelerini sitelerinde gazetelerinde yayınlamadılar, yayınlayanlar da sansürleyip yayınladılar.

Hele yakınlarda ölmüş bir "abi",  kendisi 20 sene önce, Bediüzzaman'ın Kürt oluşunu "mufassal"  olarak yazmışken, Molla Feyzi Güzelsoy'u  yazdığı mektupla tehdit ederek susturmaktan hayâ etmedi.

Veballeri çok büyük. Latin harflerine geçerken sansürlenen seyitlik ile ilgili bazı bölümler vardı. Bazı yayınevleri o bölümleri yayınlayınca diğerleri de yayınlamak zorunda kaldılar.

İşin özü şudur Bediüzzaman Hazretleri siyasi sahada iş görecek, ittihad-ı İslam'ı sağlayacak milyonlar resmi ordusu olacak Seyitler cemaatini bir araya getirecek Süfyan'ın rejimi bid'kârânesini maddeten bitirecek ve Kudüs'e Müslümanların bayrağını dikecek şahıs olan büyük Mehdi değildir.

Bir nur talebesi kalın kafalı olamaz. Okuduğu metni anlamamazlık edemez.

Hadisleri ve ayetleri boşa düşürecek ve Üstadın da asla demediği; hatta tam tersini söylediği bu önemli meseleyi utanmadan tahrif edemez.

Risale-i Nur, kıyamete kadar vazife görecek bir âb-ı hayat-ı iman, bir Kevser-i Kur'anîdir. O büyük ve mübarek nehrin şahs-ı manevisi; ahir zamanın vazifelileri gelene kadar bizzat hizmet edecek, gerçek kişi olan o mübarek şahıs ve şahıslar geldiğinde o Nurani cemaatin başına geçecektir. Hz Mehdi As, vefat ettikten sonra da Risale-i nur kıyamete kadar vazifesini görecek ve her nesle şerhler ve izahlarla iman hakikatlerini ikram edecektir.
Bediüzzaman Hazretleri, bazıları rahatsız olsa da Kürt oğlu Kürttür.

O dönem İslam dünyasının en yüksek ilmi heyeti olan Darül hikmeti-i İslamiye azalığı için doldurduğu evrakta,
"
bir sülâle-i ma'rûfeye nisbetim yoktur" derken de mi korkmuş ve tevriye yapmıştı? Oraya ve daha sonra mahkemeye ifade verirken seyyidliğini reddetmesinin kendisine "seyyidken seyyidliğini reddetmeyi, değilken seyyid olduğunu iddia etmeyi" cehennemle tehdit eden ayet ve hadislerin tehdidi karşısında ne kadar zor duruma soktuğunu bilmeyecek kadar cahil miydi?
Bunlar üstadlarını, maalesef yıllarca ve bazıları hâlen destekledikleri 
Fetullah Gülen ya da bizzat eyyamcı kendi şahısları gibi korkak ve iki yüzlü sanıyor!
Abdülbaki Çimiç adlı Yeni Asya yazarının garip yazısını okuduğunuzda karşınızda pervasız, eyvallahsız ve "hayatımda korku ve yalan nedir bilmedim" diyen Bediüzzaman'ı değil, adına Bediüzzaman dedikleri hayallerindeki Fetullah Gülen'i görürsünüz.

Bu yazı ve benzerleri, Nur talebesi olduğunu iddia eden bir taifenin kendi üstadlarını yalancı ve korkak olarak lanse etme gayretlerinin somutlaşmış halidir.
Bir önceki blog sayfasında Abdullah Demir'in bu iddiaları belgeleriyle nasıl çürüttüğü gösterilmişti. Mutlaka okunmalı
https://tirsaktaci.blogspot.com/2019/02/bediuzzaman-said-nursi-seyyid-degildir.html

http://www.yeniasya.com.tr/abdulbaki-cimic/beduzzaman-nicin-ben-seyyid-degilim-diyor_485229

 






Hiç yorum yok: