18 Ocak 2019 Cuma

İKTİBAS: ABBAS GÖKÇE, KİTAP: YARGIDAKİ ANILARIN TORTUSU, KUTUPYILDIZI YAYINLARI, İST. 2006

 

Abbas Gökçe, Yargıdaki Anıların Tortusu

Şıhbızın Tarikatı'ndan bahsediyor. Ve o tarikatın şeyhinin sapık ayinlerinden. Ama biz Şıhbızınların bir tarikat değil bir Zaza boyu olduğunu biliyoruz. Ve Şıhbızınların umumu ile bu rezilliğin alakası olmadığını da biliyoruz. 70'li yıllarda Erciş'te hakim olarak görev yapan Abbas Gökçe'nin anlatımından bu grubun içinde özel bir tarikatın bulunduğunu, tamamen tefessüh etmiş bir şekilde zikir ayini kılıfıyla BATTANİYE altında grup fuhşu yaptıklarını öğreniyoruz.

Sosyal medyada ve gerçek hayatta ahlaksızlık ve utanmazlıkta sınır tanımayan bazı isimlerin, kitapta anlatılan bitli battaniyelerin altından zuhur etmiş olduğunu düşünmek yanlış olmasa gerek.

(Abbas Gökçe: D:1927- Ölümü: 20 Aralık 2014
)





İKTİBAS: TUNCAY OPÇİN ANTALYA ÇOCUK FUHUŞU TURİZMİ 18/24 ŞUBAT 1999 AKTÜEL DERGİSİ

Tarih: 18/24 Şubat 1999Mecra: Aktüel Haber DergisiHaber ya da İddia sahibi: Tuncay OpçinHaber ya da İddia: Antalya parklarında yabancı turistlerle yerli çocuklar arasında yaşanan "çocuk fuhşu"
Tuncay Opçin'le 13 yaşlarında olduğunu söylediği fahişe"çocuk" arasındaki diyaloğu lütfeden kusmamaya çalışarak okur musunuz?Siz hiç hayatınızda bu şekilde bir haber okudunuz mu?Asla düşünemiyorum. Ama Fetullah Gülen'in ve "Cemaat" denen yapının en has üyelerinden Tuncay Opçin'in haberlerini okumaya mideniz dayanırsa bunun gibi çok sayıda "dosyası" bulunuyor.
TUNCAY OPÇİN anlatıyor: 


"Parkta usul usul yürüyorum. Yanıma 13 yaşlarında bir çocuk yaklaşıyor. "Saat kaç?" diye soruyor. Ardından ikinci soru geliyor. "Gay misin?", "Evet", deyince "S...ci mi arıyorsun yoksa saksafoncu mu?" diye soruyor çekinmeden. "İlki" diyorum. "Kaça?" "Kolay, anlaşırız" diyor. "Yemek ve kalacak yer yeter".
***
Opçin'in bu diyalogda sadece tercihinin ne olduğunu anlayabiliyoruz. Çünkü tamamen hayâli bir diyalog. Gerçek olduğuna inanabilmemiz için "rivayet" eden kişinin, yani "gazeteci"nin güvenilir biri olması gerekiyor. Antalya'da böyle bir rezalet olup olmadığı konusunda s
iz Tuncay Opçin'e güvenir misiniz? Ben asla güvenemem.

Zaten, başlıkta "Antalya parkları kendini kuzeyli turiste pazarlayan sokak çocuklarıyla dolu" "Çocuk fuhuşu turizmi" denirken, hemen içeride Antalya'da yabancı turist olmadığı, adı geçen parklarda "Bıyıklı Türkler"in bulunduğu garip bir îmâ ile belirtiliyor. Demek ki, yanlış "sezonda" haber üfürmüş müstahbir efendi. Olduğunu ileri sürdüğü "çocuk fuhşu" gerçekten yaşansaydı, gazetecilik, o rezil pazarlıkları fotoğraflayıp, polise ihbarda bulunup emniyet güçleriyle birlikte bu rezalete karşı mücadele etmek olurdu. Ama haber metnini okuduğunuzda, "çocuk fuhşu ile mücadele"yi değil, ap açık "çocuk fuhşu reklamı"nı görüyorsunuz. Hangi parklara hangi vakitlerde gidilmesi gerektiği bile anlatılıyor. Haber, çocukları yaptığı işten dolayı temize çıkarmak derdinde. Hem de saçma sapan gerekçelerle. Opçin'in konuştuğu çocuklar, "Fuhuş yapmayalım da aç mı kalalım?" diyen Yeşilçam'ın saçma repliklerinden fırlamış bir takım hayali bireyler. 

Aşağıdaki kupürlerde sarı boya ile çizdiğim, "Ne yapayım, çalayım mı?" başlıklı minik kupürü lütfen yine kusmamaya çalışarak okuyun. Tuncay Opçin'in elinde, dikkat çekmek, sansasyon oluşturabilmek için bir rezaletin "kutucuk" içinde nasıl düzenlenip, ÖZENDİRİLDİĞİNİ lütfen görün.Tuncay Opçin, tam da budur!TAM 20 YIL ÖNCE YAPTIĞI HABERLERDEN SADECE İKİ ÖRNEK OKUDUNUZ! (DİĞERİ "İSLAMCI GAY'LER" palavrası)Ve bu adam tam da olması gereken yerde, Pensilvanya'nın en mahrem biriminde. Fuat Avniler ekibinin en vazgeçilmez noktasında.SEN EY SAFTORİK ŞAKİRT, ONLARIN BATIRDIĞI "ŞEY"İ, İZAH VE TEVİL EDECEĞİM DİYE "SIVAMAK" ZORUNDA DEĞİLSİN!


Oray Eğin, ne demişti?

https://www.haberturk.com/yazarlar/oray-egin/1891095-bu-adamlarin-hepsi-neden-escinsel


ŞİMDİ HABERİ OKUYABİLİRSİNİZ

Büyütmek için fotoğrafların üzerine tıklayınız







17 Ocak 2019 Perşembe

İKTİBAS: TUNCAY OPÇİN AKTÜEL DERGİSİ: FETULLAH GÜLEN'İN 3 HALEFİ ABDULLAH AYMAZ SAYI: 394 Tarih: 4/10 ŞUBAT 1999

AKTÜEL DERGİSİ
FETULLAH GÜLEN'İN 3 HALEFİ ABDULLAH AYMAZ SAYI: 394
Tarih: 4/10 ŞUBAT 1999


Tuncay Opçin, Zaman ve Aksiyon'dan uzaklaştırıldıktan sonra Aktüel dergisine geçti. Arşivimde olan 2-3 felaket "haber" dosyasını bu blogda yayınladım. Şimdiki yayınladığım ise tamamen sıradışı.


Aktüel dergisi (Sabah Grubu) o dönemde FETÖ ile nasıl bir işbirliğine girmişti bilemiyorum. Bilebildiğim şey Sabah gazetesi Gülen'in aleyhinde çok ağır haberler yaparken, Sabah'ın kız kardeşi Aktüel dergisi ise peşpeşe her hafta Gülen ve cemaatini aklayacak, lanse edecek, gündemde tutacak dosyalar yayınlıyordu. Mesela, "İslamcı Gay'ler" kapak dosyasıyla
https://tirsaktaci.blogspot.com/2019/01/iktibas-tuncay-opcin-islamc-gay-aktuel.html

Milli Görüş, Nurcular, tarikatlar başta olmak üzere tüm İslami kesimi en adi şekilde karalayan Aktüel dergisi ve Tuncay Opçin, Fetullah Gülen'le ilgili her hafta peşpeşe dosyalar ve röportajlar yayınlıyor, lanse ediyordu. Bunun sadece "tiraj" kaygısı ile olabileceğini düşünemiyorum.

391'inci sayıda
Fetullah Gülen'le bizzat görüşen Aktüel dergisi, "Hocaefendi'nin son röportajı" başlığını derginin kapağına taşımıştı. https://tirsaktaci.blogspot.com/2019/01/iktibas-fetullah-gulen-son-roportaj.html

392'inci sayıda ise,
"Hocaefendi'den sonra kim?" sorusu derginin kapağında kullanılıp, içeride "Halef seçmeyecek" başlığı tercih edildi.
https://tirsaktaci.blogspot.com/2019/01/iktibas-necdet-acan-fetullah-gulen.html

394'üncü sayı ise
şu an okuduğunuz dosyamızın konusu idi. Yani, "Fetullah Gülen'in 3 halefi" başlığını taşıyordu.

Dergi (Necdet Açan), Fetullah Gülen'le bizzat görüşmüş, inzivada olduğunu ve halef seçmeyeceğini öğrenmiş ve duyurmuşken, 394'üncü sayıda Tuncay Opçin'e ne oluyordu da, "Gülen'in 3 halefi" başlığıyla çıkıntılık yapıyordu.
Bu dosya o dönem Aksiyon'da çalıştığım ve yankılarını "içeriden" duyduğum için iyi biliyorum "cemaat" çevresinde nefretle karşılanmıştı. Özellikle "imam" boyutundaki büyük "abi"lerinin arasına fitne sokmaya matuf bir operasyon haberi olarak görülmüştü.

Çünkü Tuncay Opçin, FETÖ'nün içinde geçmişi 1966'ya dayanan bir çok büyük "abi" varken, içlerinden Abdullah Aymaz'ı öne çekip, onu lanse ediyordu. Bu bir dönem onun ekibinden olmasıyla da izah edilebilir belki; ama benim okumama göre Opçin, "ters manyel" yapıyordu. Över gibi yaparken, aslında öne atıp kurtlar sofrasında yem yapıyor, Fetullah Gülen grubu içindeki büyük imamlar arasındaki kapışmayı kızıştırıyor; kendisinin tasfiyesine ses çıkarmayıp, sahip çıkmayanlardan aslında bir anlamda intikam alıyordu.

Haber-analiz metninin içinde sürekli Aymaz'ın öne çıktığını vurgulayan Opçin, cemaatin en önde gelen isimlerinden biri olan İsmail Büyükçelebi için ise, "Fetullah Gülen'in talebelerinden biri" ifadesini kullanıyor ve açıkça fitne kazanına odun atıyordu.

Bu şekilde şahıs tasfiye etme tekniğini 28 Şubat sürecinde Erol Özkasnak'ı bu şekilde "överek harcayan" müteveffa Ufuk Güldemir'den öğrenmiştik.

Güldemir, kendisini yayınları konusunda tehdit eden dönemin kudretli generali Erol Özkasnak'tan intikamını şu şekilde aldığını yazmıştı: 

http://www.internethaber.com/guldemir-pasaya-nasil-gol-atti-48804h.htm

UFUK GÜLDEMİR, ÖZKASNAK'I RAKİP
PAŞALARA NASIL TASFİYE ETTİRDİ?


"Özkasnak paşa Ankara'da bütün medya kurumlarının Ankara temsilcilerini çağırıyor onlara bir şeyler söylüyor. Bizim maiyetimizde çalışan insanlara bizleri şikayet ediyor. Mesela 28 Şubat'ta Andıçlar'ı ben yayınlamadım. Uğur Dündar yayınladı Kanal D'de, ben yayınlamadım. Yayınlamayınca Özkasnak üstüme geldi ve attırmaya çalıştı. Cem Uzan orada arkamda durdu." 
"Tabii paşalar bunu yapabilir. Bu dönemlerde elleri çok güçlüydü. Ama biz gazetecilerin de ellerinde gizli silahları vardı. Ben ne yaptım onları anlatayım: O gün bir karar alıp ondan sonra Özkasnak'la ilgili her haberde, ondan abartılı bahsetmeye başladık. Talimat verdim. Ne zaman Özkasnak'la ilgili bir haber gelse Özkasnak'tan şu cümlelerle bahsetmeye başladık. İleride Genelkurmay başkanı olacağına kesin gözüyle bakılan paşa, "İleride kara kuvvetleri komutanı olmasına kesin gözüyle bakılan paşa!". Neden yaptım bunu. çünkü silahlı kuvvetlerin bu tür terimlere büyük tepki duyacağını biliyordum. Özkasnak'ı kendi kurumuna şikayet ettik. O prensipleri bozdu, ben de bozdum ve kendi kurumuna şikayet ettik."













İKTİBAS: NECDET AÇAN FETULLAH GÜLEN HALEF SEÇMEYECEK . AKTÜEL DERGİSİ, SAYI: 392, TARİH: 21/27 OCAK 1999





İKTİBAS: FETULLAH GÜLEN SON RÖPORTAJ İNZİVA AKTÜEL DERGİSİ, SAYI: 391 Tarih:14/20 Ocak 1999





İKTİBAS: Tuncay Opçin İslamcı gay AKTÜEL dergisi, Sayı: 395_Tarih: 11/17 Şubat 1999

TUNCAY OPÇİN'İN İSLAMCI GAYLER PALAVRASINA
LGBT'LİLER BİLE İNANMAYIP
DALGA GEÇMİŞ!


Tuncay Opçin'in Aktüel dergisine geçtiğinde ilk yaptığı haber (ya da haberlerden biri) "İslamcı Gay'ler" konulu palavra haberdi. Niçin palavra diyor ve habere inanmıyoruz? Çünkü, bu habere yayınlandığı tarihte TR'deki LGBT kitlesi bile inanmamış. O kitlenin bir yazarı bu çok tartışılan dosyanın Aktüel dergisinin çok satmak ve dikkat çekmek için uydurduğu bir fantezi olduğunu yazmış. 


Bugün kısa bir google araştırması yaptığımızda o dönem Gaye Efendisiz takma adını kullanan LGBT'li bir yazarın "İslamcı Gay" olmanın; bir zencinin Ku Klux Klan'cı ya da bir yahudinin nazi olması kadar saçma olduğunu yazdığını ve haberin "kurmaca" olduğunu ortaya koyduğunu görebiliyoruz. Gaye Efendisiz takma adını kullanan yazar, hem de 1999 yılında, Aktüel dergisi ve Tuncay Opçin'i "İslamcı" olmakla "Müslüman olmak" arasındaki ap açık farkı bilmemek ya da tiraj tutkusu ile bilerek gözardı etmekle suçlamış. 


TUNCAY OPÇİNİN HABERİNE LGBT'CİLER BİLE İNANMADI!

Google'da "İslamcı Gay'ler" Tuncay Opçin diye arama yaptık, acaba 20 yıl öncesinden bu yana ne gibi tartışmalara yol açmış diye. Karşımıza "Gaye Efendisiz" takma adıyla yazan bir LGBT'linin yazısı çıktı. KAOS-GL adlı derginin 55'inci sayısından alındığı belirtilen (Tarih: 1999) yazıda Tuncay Opçin'in yaptığı haberin tiraj almak, dikkat çekmek için uydurulmuş bir "fantezi" haber olduğu belirtiliyordu. Yani işin özü, Opçin'in ve Aktüel'in haberine normal LGBT'liler de inanmamıştı ve dalga geçiyordu.


Gaye Efendisiz adlı yazar, okurunu KAPAK dosyalarıyla kandıran dergileri tek tek sayıyor ve "kapak"tan yapılan KANDIRMACALARI anlatarak, sözü Tuncay Opçin'in "uydurma" haberine getiriyordu:

"Meraktan kudurtan bir "kapak", hemen satın alıyorsun, bir süre sonra içinde bir bok olmadığını görüyorsun. Bunu anladığım halde yine alır, yine alırdım. Meraktan kudurma, yerini, sinirden kudurmaya bırakmıştı. Bir zaman gelmişti ve kararımı vermiştim: Ne kaçırırsam kaçırayım artık satın almayacaktım. Nokta, Yeni Gündem, Panorama, Tempo, Aktüel… Demek ki hepsinin bir zamanı oluyormuş. Onun için Aktüel'in "İslamcı gay'ler" kapağı, bomboş 5 sayfa beni hiç şaşırtmadı. Böyle bir gazetecilik anlayışı var ve anlaşılan bu işler böyle oluyor!"


"Gazeteci Baki Koşar bahsetmişti, "İstanbul'da İslamcı gayler bile var!" diyerek. Tuncay Opçin'e nasip olmuş, çok önemli ve "ilk kez aktüel'e anlatılan" bu haber(!) Tuncay Opçin, 10 milyonluk İstanbul'da iki ZİBİDİ bulmuş, 'yaşamlarını, açmazlarını, özlemlerini' "konuşmuş(!).."


OPÇİN VE GÜLEN, İSLAMCI GAY'LER HABERİYLE
MİLLİ GÖRÜŞ VE FETÖ'YE MUHALİF DİNİ GRUPLARI
HEDEFE KONARAK KARAKTER SUİKASTI YAPTI 

Tuncay Opçin, bir önceki blog arşiv çalışmamızda görüleceği üzere "İslamcı Gay" gibi "oxi-moron" nitelikli bir başlıkla, hedeflerine koydukları "Refah ve Fazilet Partisi"nin itibarını sıfırlamak, o partilerin yelpazesinde bulunan Kur'an Kursları, yurtlar, İHL'ler ve kendilerine muhalif Nur cemaatleri ve muhtelif tarikatları "eşcinsel kaynayan odaklar" olarak lanse etmişti. Bunu Müslümanların son yıllardaki en çileli mağduriyetlerini yaşadığı 28 Şubat döneminin en SIKINTILI zamanında yapmıştı.  


Müslümanlar 28 Şubat'a direnirken Fetullah Gülen, MGK'yı "müçtehid" ilan etmiş, on binlerce cemaatçi kız öğrencinin ve öğretmenin başlarını bir emirle bir günde açtırmış, birçoğuna İslam'a göre kebair günah olan "iğreti saç"ı (peruk) taktırmış, Çevik Bir'e, "İsteyin tüm okulları devlete devredeyim" diye ağlak bir üslupla mektup göndererek kendisini korumaya almıştı.


Ayrıca, "Refah Partisi'ni de seçim sath-ı mâilinde kapatmak iyi olur" diye müçtehid ilan ettiği cuntaya akıl vermiş, destek olmuştu. 

Kısacası hocası cunta yalakalığı yaparken, talebesi de yaptığı haberlerle, İslami kesimin üstüne "eşcinsellik" yaftasını adice yapıştırıyor, herkese şüpheyle bakılmasına yol açıyordu.


Aynen Emre Uslu ve Önder Aytaç gibi Tuncay Opçin de "cemaatle organik bağım yok", "cemaatçi değilim" dese de, 15 Temmuz sonrası gerçek yüzünü açık etmek zorunda kaldı. Ve "Hizmet" dediği ihanet örgütünün misyoneri gibi twitler atmaya, dağılan kitleyi motive etmeye çalıştı. En önemli twitlerinden biri, 8 Mayıs 2017 tarihli olan şu twit. Bu twitte Opçin, kafası karışık kripto/açık tüm "şakirt"leri sonu ölüm de olsa verilen emirleri sorgulamadan yerine getirmeyi emrediyordu: "Hizmet, "önümüzde ateşten bir deniz var, atlarınızı ateşe sürün" dese, tartışmadan yapmamız gereken bir dönem."

OPÇİN O HABERİ YAPIP, AKSİYON'A GELİNCE MUSTAFA AYDIN'DAN DAYAK YEDİ!

Opçin, "İslamcı Gay’ler, Antalya’da Subyancı Pazarı, Gülen’in 3 Halefi vs." gibi "operasyon" tarzı haberleri yaptıktan sonra Zaman - Aksiyon editör ve idarecilerinde onun aleyhine müthiş bir nefret birikti. Bir gün Aksiyon’a ziyarete geldi. Cemal Kalyoncu ve Osman İridağ’la konuşuyorlar. Opçin, uzakta olan bizlere de duyurmaya çalışarak yüksek sesle, “Burada çalışanların hiçbiri 5 para etmez. Kapının dışında bir hiçsiniz. Buradan çıksanız iş bulamazsınız, haber yapamazsınız. Kendinizi gasteci sanmayın vs.” gibi yüksek perdeden konuşup ahaliye hakaret ediyordu. 

Ben de 3 masa uzaktan duyuyorum bu hakaretleri. Elimde bir dosya var ve onunla meşgulüm. Bekliyorum ki oradakiler müdahale etsin. Ama müdahale edip susturan yok. 

Hakaretlerin dozu artınca dayanamadım ve, “Ulan haber diye ne yaptın ki şerefsiz! İslamcı Gay’ler diye bir iftira dosyası hazırladın. Alçak adam, bu uydurma şeyin neresi haber! Hem sen daha düne kadar burada çalışmıyor muydun? O zaman sen de beş para etmez bi adamsın!” deyince, o hakaret etti, ben cevap verdim derken, masaların-sandalyelerin üstünden uçarak artık Allah ne verdiyse bir dalaşma ve yumruklaşma yaşandı. Ayırdılar. 

ÖNCE TUNCAY OPÇİN'İN "HABER"İ (!)

(En altta da Gaye Efendisiz'in yazısının kupürlerini bulacaksınız.)










***




GAYE EFENDİSİZ ADLI LGBT'Lİ 
YAZARIN TUNCAY OPÇİN'İN "FANTEZİ" HABERİNE ELEŞTİRİSİNDEN KUPÜRLER