17 Ocak 2019 Perşembe

İKTİBAS: TUNCAY OPÇİN AKTÜEL DERGİSİ: FETULLAH GÜLEN'İN 3 HALEFİ ABDULLAH AYMAZ SAYI: 394 Tarih: 4/10 ŞUBAT 1999

AKTÜEL DERGİSİ
FETULLAH GÜLEN'İN 3 HALEFİ ABDULLAH AYMAZ SAYI: 394
Tarih: 4/10 ŞUBAT 1999


Tuncay Opçin, Zaman ve Aksiyon'dan uzaklaştırıldıktan sonra Aktüel dergisine geçti. Arşivimde olan 2-3 felaket "haber" dosyasını bu blogda yayınladım. Şimdiki yayınladığım ise tamamen sıradışı.


Aktüel dergisi (Sabah Grubu) o dönemde FETÖ ile nasıl bir işbirliğine girmişti bilemiyorum. Bilebildiğim şey Sabah gazetesi Gülen'in aleyhinde çok ağır haberler yaparken, Sabah'ın kız kardeşi Aktüel dergisi ise peşpeşe her hafta Gülen ve cemaatini aklayacak, lanse edecek, gündemde tutacak dosyalar yayınlıyordu. Mesela, "İslamcı Gay'ler" kapak dosyasıyla
https://tirsaktaci.blogspot.com/2019/01/iktibas-tuncay-opcin-islamc-gay-aktuel.html

Milli Görüş, Nurcular, tarikatlar başta olmak üzere tüm İslami kesimi en adi şekilde karalayan Aktüel dergisi ve Tuncay Opçin, Fetullah Gülen'le ilgili her hafta peşpeşe dosyalar ve röportajlar yayınlıyor, lanse ediyordu. Bunun sadece "tiraj" kaygısı ile olabileceğini düşünemiyorum.

391'inci sayıda
Fetullah Gülen'le bizzat görüşen Aktüel dergisi, "Hocaefendi'nin son röportajı" başlığını derginin kapağına taşımıştı. https://tirsaktaci.blogspot.com/2019/01/iktibas-fetullah-gulen-son-roportaj.html

392'inci sayıda ise,
"Hocaefendi'den sonra kim?" sorusu derginin kapağında kullanılıp, içeride "Halef seçmeyecek" başlığı tercih edildi.
https://tirsaktaci.blogspot.com/2019/01/iktibas-necdet-acan-fetullah-gulen.html

394'üncü sayı ise
şu an okuduğunuz dosyamızın konusu idi. Yani, "Fetullah Gülen'in 3 halefi" başlığını taşıyordu.

Dergi (Necdet Açan), Fetullah Gülen'le bizzat görüşmüş, inzivada olduğunu ve halef seçmeyeceğini öğrenmiş ve duyurmuşken, 394'üncü sayıda Tuncay Opçin'e ne oluyordu da, "Gülen'in 3 halefi" başlığıyla çıkıntılık yapıyordu.
Bu dosya o dönem Aksiyon'da çalıştığım ve yankılarını "içeriden" duyduğum için iyi biliyorum "cemaat" çevresinde nefretle karşılanmıştı. Özellikle "imam" boyutundaki büyük "abi"lerinin arasına fitne sokmaya matuf bir operasyon haberi olarak görülmüştü.

Çünkü Tuncay Opçin, FETÖ'nün içinde geçmişi 1966'ya dayanan bir çok büyük "abi" varken, içlerinden Abdullah Aymaz'ı öne çekip, onu lanse ediyordu. Bu bir dönem onun ekibinden olmasıyla da izah edilebilir belki; ama benim okumama göre Opçin, "ters manyel" yapıyordu. Över gibi yaparken, aslında öne atıp kurtlar sofrasında yem yapıyor, Fetullah Gülen grubu içindeki büyük imamlar arasındaki kapışmayı kızıştırıyor; kendisinin tasfiyesine ses çıkarmayıp, sahip çıkmayanlardan aslında bir anlamda intikam alıyordu.

Haber-analiz metninin içinde sürekli Aymaz'ın öne çıktığını vurgulayan Opçin, cemaatin en önde gelen isimlerinden biri olan İsmail Büyükçelebi için ise, "Fetullah Gülen'in talebelerinden biri" ifadesini kullanıyor ve açıkça fitne kazanına odun atıyordu.

Bu şekilde şahıs tasfiye etme tekniğini 28 Şubat sürecinde Erol Özkasnak'ı bu şekilde "överek harcayan" müteveffa Ufuk Güldemir'den öğrenmiştik.

Güldemir, kendisini yayınları konusunda tehdit eden dönemin kudretli generali Erol Özkasnak'tan intikamını şu şekilde aldığını yazmıştı: 

http://www.internethaber.com/guldemir-pasaya-nasil-gol-atti-48804h.htm

UFUK GÜLDEMİR, ÖZKASNAK'I RAKİP
PAŞALARA NASIL TASFİYE ETTİRDİ?


"Özkasnak paşa Ankara'da bütün medya kurumlarının Ankara temsilcilerini çağırıyor onlara bir şeyler söylüyor. Bizim maiyetimizde çalışan insanlara bizleri şikayet ediyor. Mesela 28 Şubat'ta Andıçlar'ı ben yayınlamadım. Uğur Dündar yayınladı Kanal D'de, ben yayınlamadım. Yayınlamayınca Özkasnak üstüme geldi ve attırmaya çalıştı. Cem Uzan orada arkamda durdu." 
"Tabii paşalar bunu yapabilir. Bu dönemlerde elleri çok güçlüydü. Ama biz gazetecilerin de ellerinde gizli silahları vardı. Ben ne yaptım onları anlatayım: O gün bir karar alıp ondan sonra Özkasnak'la ilgili her haberde, ondan abartılı bahsetmeye başladık. Talimat verdim. Ne zaman Özkasnak'la ilgili bir haber gelse Özkasnak'tan şu cümlelerle bahsetmeye başladık. İleride Genelkurmay başkanı olacağına kesin gözüyle bakılan paşa, "İleride kara kuvvetleri komutanı olmasına kesin gözüyle bakılan paşa!". Neden yaptım bunu. çünkü silahlı kuvvetlerin bu tür terimlere büyük tepki duyacağını biliyordum. Özkasnak'ı kendi kurumuna şikayet ettik. O prensipleri bozdu, ben de bozdum ve kendi kurumuna şikayet ettik."













Hiç yorum yok: