KaynaK: Yeni Şafak "Gündem" bölümü 24.12.2006
Sabatay Müzesi İzmir'i karıştırdı
İzmir Ticaret Odası'nın Portekiz Sinagogu'nda ' Sabatay Sevi' Müzesi kurma girişimi tartışmalara yol açtı. Meclis üyeleri müze fikrine tepki gösterirken, Türkiye Musevi Cemaati Başkanı Ovadia Yahudiliğin, Sabetaistliği kabul etmediğini belirterek sinagogda müze kurulmasına izin vermeyeceklerini belirtti
ŞABAN ARSLAN/İSTANBUL
Ticaret Odası yönetiminin kente bir Sabatay Sevi Müzesi kurulmasını önermesi, İzmir'i karıştırdı. Çarşamba günkü meclis toplantısında, Agora semtindeki Portekiz Sinagogu'nda, 370 bin YTL'ye bir Sabatay Sevi Müzesi kurulması önerisi sunulması bekleniyor. Toplantıda, kurumun 2007 yılındaki 21 milyon YTL'lik bütçesinin de dâhil olduğu 10 maddelik çalışma programı görüşülecek. Bazı meclis üyeleri, öneriye şiddetle karşı çıkıyor.
İzmir Ticaret Odası'nın (İZTO) 65 bin üyesi bulunuyor. İZTO'nun 2006 yılı son meclis toplantısı, önümüzdeki Çarşamba yapılacak. İZTO yönetimi, toplantıdan bir hafta önce, 179 meclis üyesine, Yönetim Kurulu Çalışma Programı ve Bütçesi'nin yer aldığı 425 sayfalık bir kitapçık gönderdi. Kitapçıkta, 2007 faaliyetlerinin ele alındığı 378. sayfasındaki Sabatay Sevi Müzesi başlığı altında yer alan iki paragraftaki şu ifadeler dikkat çekti: “Sabatay Sevi, Musevilik tarihinde önemli yer tutan bir kişiliktir ve İzmir'de yaşamıştır. Hatta Sabataycılık, Museviliğin bir kolu olarak varlığını sürdürmüştür. İzmir'in tarihinde önemli yeri olan olay ve kişiler, kent belleğinin bir parçasıdır. Bu nedenle, Sabatay Sevi'nin Musevi tarihindeki rolünü ortaya koyabilecek ve çeşitli eski eserlerin de yer alacağı bir müze kurulması, müzenin eski bir sinagog veya eski bir binada yapılması düşünülmektedir.”
TURİZME RENK KATACAK
İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Sabatay Sevi Müzesi kararının henüz alınmadığını, meclis oturumunda tartışılacağını söyledi. Böyle bir müzenin, 'Müzeler Şehri' yapmayı düşündükleri İzmir'e renk katacağını düşündüklerini anlatan Demirtaş, “Amacımız tamamen turizme renk getirmek. Bu tür renkli kişilerin de dikkate alınması gerekiyor” dedi.
Sabatay Sevi Müzesi fikrini destekleyen meclis üyesi Necmi Çalışkan, İZTO'nun daha önce de kilise ve sinagogların restorasyonu için karar aldığını, bu son projenin de aynı şekilde bir kültür yatırımı olduğunu savundu. Yahudi asıllı Türk vatandaşların İzmir'in kültüründe önemli bir yer tuttuğunun altını çizen Çalışkan şunları söyledi:
“İzmir'i turizm ve kongre merkezi yapmak istiyoruz. Doğal olarak etnografik değerlerimizi korumamız gerekir. İzmir'i uluslararası turizme sunmak, İzmir'in para kazanmasına vesile olacak her değeri yaşatmak istiyoruz. Musevi vatandaşların oluşturduğu kültür İzmir için çok önemlidir. Bu işin felsefesine inanıyoruz. İnsanlar gelsin otellerimizde yatsın, İzmir'de alış veriş yapsın. Sabatay Sevi kültürü 1700'lü yıllarda başlar. Bu kültürün Yahudi kültüründe önemli yer kapladığını düşünüyoruz. Önemli bir kültürel ve folklorik değer yani.”
'MEŞRUİYET' TARTIŞMASI
İZTO'nun bazı meclis üyeleri müze projesine şiddetle karşı çıkıyor. Projeye karşı olan üyeler, İzmir'in en büyük sivil toplum kuruluşu olan Ticaret Odası kullanılarak Sabataycılığın meşru hale getirileceğini savunuyor. Meclis Başkan Vekili Necip Nasır, Sabatay Müzesi'ne karşı olan isimlerden. Böylesine gereksiz bir girişimin, yönetim tarafından son anda geri çekileceğini düşünen Necip Nasır, “300 yıldır gizli olan bir yapılanmanın ticaret odasının gündemine gelmesi yadırganacak bir şeydir. Farklı bir amaçla yapılmış olabilir” dedi. Sabatay Müzesi'nin yapılmasına karşı çıkan meclis üyelerinden bir diğeri olan Salih Büyükuğur, İZTO yönetiminin geçen yıl da sinagog ve kiliselerin onarımı için 3 milyon YTL para ayırdığını ve bu karara muhalefet şerhi koyduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu talep Yunanistan konsolosundan gelmiş. Kapalı kapılar arkasında dolaplar dönüyor. İZTO Başkanı Demirtaş bunun kulisini yapmıştır, meclisten geçirir. Çünkü meclis üyelerinin yüzde 30'u, kurduğu şirketlerin de ortağı.” Sabatay Sevi Müzesi'ne karşı olan bir diğer meclis üyesi de Vasfi Çakıroğlu. 2007 yılında, üyelerden toplanan aidatın 170 YTL'den 250'ye çıkarılacağını, toplanan paraların da toplumu dejenere edici, kamplara bölücü konular için harcanacağını ileri süren Çakıroğlu şöyle konuştu: “ Sevi'ye Yahudiler bile karşı çıkıyor, 'Yahudi dönmesi' deniyor. ”
Sabatay Sevi kimdir
1626 yılında Yahudi bir ailenin çocuğu olarak İzmir'de dünyaya geldi. 22 yaşındayken kendisinin 'mesih' olduğunu ilân etti. Gelişmelerden huzursuz olan İzmir Hahambaşılığı, Sevi'yi şehri terk etmeye zorladı. Uzun bir süre Şam ve Kahire'de yaşayan Sevi, 1665 yılında İzmir'e geri döndü. Birkaç yıllık süre içinde Sabataycılık akımı hızla güçlenerek Venedik, Amsterdam, Hamburg, Londra ve bazı Kuzey Afrika kentlerine kadar yayıldı. 1666 yılı başlarında, İstanbul'a gelen Sevi, Osmanlı yetkilileri tarafından tutuklandı. 16 Eylül günü Edirne'de Sultan 4. Mehmet'in huzuruna çıkarıldı. Sevi, din değiştirerek Müslüman olmayı kabul etti. Ancak Sevi'nin din değiştirmesi müritlerinin çoğunu hayal kırıklığına uğrattı. Zamanla itibarını yitiren Sevi, sürgün olarak gönderildiği Arnavutluk'ta, 1676 yılında öldü.
Ortaylı: Müze çok iyi olur
Tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı, Sabatay Sevi Müzesi'ne destek verdi. Ortaylı, “Böyle bir müze kurulmasını çok önemli buluyorum, çok iyi olur. Sabatay Sevi, dini bir kişilik olmasının yanısıra, tarihi bir kişiliktir, şehrin tarihine katkısı vardır, taraftarları olan meşhur biridir. Bu nedenle, onun adına müze yapılmasını çok anlamlı buluyorum. İnanç turizmine katkısı olur mu o beni çok da ilgilendirmiyor. Sadece tarihi bir kişilik olduğu için bile bir müze yapılmalıdır. Bu fikri destekliyorum. Tarih gizlenmemeli” dedi.
Musevi cemaati: Asla izin vermeyiz
Türkiye Musevi Cemaati Başkanı Silvio Ovadia, İzmir'de bir sinagogda Sabatay Sevi Müzesi açılması konusunda kendilerine başvuru yapılmadığını belirterek, “Bize bu konuda bir bilgi verilmedi. İzmir'deki arkadaşlarımızla görüşüp size bu konuda bilgi vereceğim” dedi.
Daha sonra kendisini yeniden aradığımız Silvio Ovadia, “Yahudi mekanlarında kesinlikle böyle bir müze kurulmayacaktır. Böyle bir müze, başka bir yerde kurulsa bile, Yahudiler için herhangi bir anlam ifade etmeyecektir. Sıradan bir müzedir” dedi.
BİZ SABATAİSTLİĞİ KABUL ETMİYORUZ
İzmir Ticaret Odası ve Büyükşehir Belediyesi'nin, yıkık sinagogları restore etmek için kendilerine başvurduğunu hatırlatan Silvio Ovadia, “Belki o da böyle birşey düşünmüştür. Ama biz bir müzeye izin vermeyiz. Sinagog dışında bir müze kurulursa buraya Yahudiler gider mi gitmez mi bilemem. Ben mesela Amerika'da Kızılderili Müzesi'ne gittim. Sempatimden ya da antipatimden yapmadım bunu” diye konuştu. Yahudilerin Sabatay Sevi'den nefret ettiği görüşüne de karşı çıkan Silvio Ovadia, “Nefret ağır bir kelime. Sabetay Sevi, İzmir'de yaşamış ve bütün Yahudi kitleleri etkilemiş biridir. 300 senelik bir konudur. Yahudiler o zaman şiddetli rahatsız olmuşlardır. Biz Yahudi dinindeniz. Bu din, Sabetaistilği Yahudi kabul etmez. Ama bu tabii ki nefret boyutunda değil” dedi.
Bu müzeye kimse gelmez ki!
Araştırmacı yazar Prof. Dr. Yalçın Küçük, “Bu fikri kim önermişse Sabataisttir” diyerek şu görüşleri dile getirdi: “Sabataistler 'Ben Sabataistim' deme cesaretini gösteremedikleri için müze açma isteklerini başka gerekçelere dayandırıyorlar. Aslında bu girişim, Sabataistlerin kendilerini açıklama süreci içinde yeni bir aşamadır. Bu yüzden benim 'Müze açmak isteyenler Sabataisttir' demem, onları rahatsız etmez.“ Biri adına müze açıldığında, o kişinin çalışma masası, yatağı, kıyafetleri gibi bir çok özel eşyasının sergilenmesi gerektiğini belirten Küçük “ Ancak Sabatay Sevi ile ilgili müzeye koyulacak bir tek fotoğrafından başka hiçbir şey yok” diye konuştu.
YAHUDİLER SEVİ'Yİ SEVMEZ
Bu müzenin inanç turizmine katkısı olmayacağını da vurgulayan Küçük şöyle konuştu: Çünkü Yahudiler Sabataycıları nefretle karşılar ve Sabataycıları Yahudilerin bir kolu olarak değil, sapkınlık olarak görürler. Bu müzeyi Yahudiler ziyaret eder diye yapıyorlarsa aldanıyorlar. Müslümanlar ve Hıristiyanlar da ziyaret etmeyeceğine göre burayı kim ziyaret edecek ki. Bence bu müzeyi, küçük bir grup, kendi dini liderlerine saygıdan dolayı yapıyor.”
Y. ŞAFAK’IN ERTESİ GÜNKÜ DEVAM HABERİ
Sabatay Müzesi kavga çıkarır
KaynaK: Yeni Şafak "Gündem" bölümü 25.12.2006
Portekiz Sinagogu'nun Sevi Müzesi'ne dönüştürülmesinin, Musevilerle, Sabataistler arasında büyük kavgalara neden olabileceği belirtildi
İSTİHBARAT SERVİSİ
İzmir Ticaret Odası'nın (İZTO) 'inanç turizmi'ni gerekçe göstererek Portekiz Sinagogu'nu bir Sabatay Sevi Müzesi haline dönüştürmek için harekete geçmesi ilginç tartışmalara neden oldu. İZTO'nun Sabatay Sevi'nin evi dururken neden bir sinagogu müzeye dönüştürmek istediği de merak konusu. Araştırmacı - yazar Müfid Yüksel, müzeyi Sabataycıların açığa çıkması bakımından olumlu buluyor. Yüksel, Yeni Şafak'ın haberinden anlaşıldığı kadarıyla İzmir Ticaret Odası'nda Sabataycılar bulunduğunu ve bunların Sabataistliği Yahudiliğe eklemlemeye çalıştığını belirterek, “Muhtemelen İzmir'deki Sabataycılar, Yahudiliğin bir parçası olarak ortaya çıkmak istiyorlar” diye konuştu. Yüksel, müzenin mümkün olup olmadığıyla ilgili olarak da şunları söyledi: “Türkiye'de Museviler sıcak bakmayabilir. Nitekim bakmıyorlar da. Zaten Museviler daha çıktığı dönemde Sabataycılığı dışlamışlardı. Fakat öyle sanıyorum ki İsrail'deki bazı çevreler müze işine sıcak bakacaklardır. Nedenini tam olarak çözebilmiş değilim ama İsrail'de bazı çevreler ne hikmetse Sabataycı kimliğin açığa çıkmasını ve ilgi uyandırmasını istiyorlar.”
TEKLİFİN BİR MANTIĞI YOK
Gazeteci Mustafa Aydın da müze teklifinin işadamlarından çıkmasının fikrin altyapısının çok güçlü olmadığı anlamına geldiğini söylüyor: “Ortada çok mantıksız bir durum var. Teklifi akademik camia yapsa bir mantığı olabilirdi. Sermayenin böyle bir teklifle çıkması fikrin altyapısının çok güçlü olmadığını gösteriyor. Bir caminin Sabatay Sevi Müzesi'ne dönüşmesini istemek ne kadar mantık dışıysa bir sinagogun Sabatay Sevi Müzesi'ne dönüşmesini istemek de o kadar mantık dışıdır. Museviler, Sabataycıları kabul etmediği gibi Sabataycılar da kendilerini Musevi cemaatinden görmezler. Sinagogun müzeye dönüştürülmesi her iki taraf arasında büyük kavgalara neden olabilir” Sabatay Sevi'nin evi dururken Portekiz Sinagogu'nun tercih edilmesine bir anlam veremediğini belirten Aydın, “Eğer ille de bir Sabatay Sevi Müzesi kurmak istiyorlarsa Sevi'nin doğduğu evin mülkiyetinin bir şahsa mı yoksa bir vakfa mı ait olduğu öğrenilir ve bu ev bir müzeye dönüştürülür. Buna kimsenin de itirazı olmaz” şeklinde konuştu.
Evi dururken neden sinagog
Portekiz Sinagogu, İspanya'da engizisyondan kaçan Yahudiler tarafından kuruldu. Başhahamlığın kendisini aforoz etmesinin ardından Sabatay Sevi, 500 kadar müridiyle Sinagog'u bastı, kapalı kapısını baltayla kırıp içeri girdi. Ardından da müritleriyle birlikte Yahudi geleneklerine aykırı olarak büyük bir ayin düzenledi. Bu olaydan sonra Portekiz Sinagogu Sabataycıların İzmir'deki üssü haline geldi. Sevi'nin İzmir'deki evinin değil de Sinagog'un müze olarak restore edilmesi bu nedenle bir anlam kazanıyor.
***
YENİ ŞAFAK'IN ÜÇÜNCÜ HABERİ
Tarih: 28.12.2006 Gündem bölümü
http://www.yenisafak.com/aktuel/?q=1&c=5&i=21645&Sabatay/M%C3%BCzesi/teklifinde/geri/ad%C4%B1m
Sabatay Müzesi
teklifinde geri adım
İzmir'de büyük kavga çıkaran Sabatay Sevi Müzesi projesi dün İzmir Ticaret Odası (İZTO) oturumda görüşüldü. İZTO Başkanı Demirtaş, projeyle ilgili teklifi geri çekti.
ŞABAN ARSLAN / İZMİR
İzmir Ticaret Odası'nın (İZTO) Sabatay Sevi'nin görev yaptığı Portekiz Sinagogu'nu müzeye dönüştürme projesi, dünkü oturumda görüşüldü. İZTO Başkanı Demirtaş, tepkilerden çekinerek, projeyle ilgili teklifi son anda geri çekti. Yeni Şafak'ın, İzmir'in Agora semtindeki tarihi Portekiz Sinagogu'nun, İZTO tarafından Sabatay Sevi Müzesi'ne dönüştürülmek istediğine ilişkin haberi büyük yankı uyandırdı. Bir grup işadamı, İZTO Başkanı Ekrem Demirtaş ve Yönetim Kurulu'nun, “İzmir'de inanç turizmini geliştirir” diyerek desteklediği projeyi bir grup muhalif İZTO üyesi İzmir Karaca Otel'de toplanarak görüştü. Muhalif meclis üyeleri, İZTO Başkanı Ekrem Demirtaş ve yönetiminin, gündeme spekülatif projeler getirerek tartışılmasını sağladıkları, bu sırada asıl önemli usulsüzlüklerin yeraldığı maddeleri gizlediklerini söylediler. Muhalif üyeler, sadece Sabatay Sevi Müzesi'yle ilgili bölüme değil, 2007 bütçesinin tamamına ret kararı aldılar.
MÜZE YERİNE BAŞKA PROJE
Dün toplanan İZTO Meclisi, 2006'nın son toplantısını yaptı ve 10 maddelik 2007 yılı bütçe ve programını görüştü. Toplantıda, muhalif üyelerin, bütçeden Sabatay Sevi Müzesi için 370 bin YTL ayrılmasına ilişkin öneriye karşı çıktığının bilinmesi, Yönetim Kurulu'nu tedbir almaya yöneltti. Toplantının hemen açılışında, İZTO yönetiminin, Sabatay Sevi Müzesi yerine, tarihi Kemeraltı bölgesinin restore edilerek turizme kazandırılmasına ilişkin 150 bin YTL'lik projenin önergesi oylamaya sunuldu. Yeni teklif, oy çokluğuyla kabul edildi. Toplantının ilerleyen bölümlerinde söz alan muhalif meclis üyeleri, Musevi cemaatinin bile reddettiği Sabatay Sevi için müze kurulması teklifini eleştirdi.
SABATAY'IN MAHALLESİ YIKILIYOR
İZTO'nun, Sabatay Sevi'nin 300 yıl önce görev yaptığı İzmir'in Agora semtindeki Portekiz Sinagogu'na Sabatay Sevi Müzesi yapma girişimi, Musevi Cemaati tarafından da onaylanmamıştı. Sabatay Sevi'nin oturduğu mahalle, Havra Sokağı'nın yanında, tarihi Agora kentinde bulunuyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Agora kentinin cazibesini artırmak için Eskiden çoğu Yahudi yerleşimcilerden oluşan, şimdilerde işyeri olan eski binaları yıkarak yeşil alana dönüştürüyor. Agora kentinin yanında yıkımı durdurulan birkaç binadan biri, Sabatay Sevi'nin 300 yıl önce yaşadığı tarihi ev. Evin bulunduğu Namazgah Mahallesi'nin 15 yıllık muhtarı Erol Ertürkmen, “Tüm mahalleyi yıktılar, bir o evi bıraktılar. Orayı neden yıkmadıklarını sordum. 'Burası Sabatay Sevi'nin evi' dediler. Bu evde 10 yıl öncesine kadar bir aile oturuyordu. Sanıyorum etrafı temizlenip onarılacak” dedi.
GELEN TEPKİLER:
-1-
KaynaK: http://www.gozlemgazetesi.com/20061230/haber.php?haberid=3192
İzmir merkezli gazete logosunda kendini "Ekonomiye yön verenlerin gazetesi" olarak tanımlıyor:
İzmir adına konuşmak!
Bir bu eksikti!..
İzmir’de “Sabetay Sevi Müzesi kurulacakmış.” Öncülüğünü de İzmir Ticaret Odası yapacakmış.
İzmir Ticaret Odası Meclisi’nde bir üyenin ortaya attığı bu görüşe, “İzmir Ticaret Odası Başkanı” Ekrem Demirtaş dört elle sarılmış. Hem de “öyle bir sarılmış” ki, İzmir Ticaret Odası’nın bazı üyeleri “Acaba bu fikir Ekrem Demirtaş’ındı da, nabız yoklamak için kulağına fısıldadığı bir üye tarafından ortaya atılmasını mı sağladı” diye tartışır olmuşlar. Sabetay Sevi için çok şey yazıldı, söylendi. “Sabetaycılık” ve “dönmecilik” üzerine bir yığın kitap yazıldı. İnananı var, inanmayanı var, seveni var, sevmeyeni var!.. Prof. Dr. Yalçın Küçük ve Soner Yalçın yazdıkları kitaplarda “her önüne geleni Sabetaycı yapacak kadar” işi abarttılar ve öne çıktılar. “Neyi, neden yapmak istediklerine dair” bir yığın iddia ortaya atıldı. Sabetay Sevi hakkında ben de bir yığın şey okudum, ama hâlâ 380 yıl önce İzmir’de dünyaya gelmiş bu “Dönme Mesih” hakkında “aydınlık ve açık bir fikre sahip olduğumu” söyleyemem. “Sabetay Sevi müzesi yapılır mı, yapılmaz mı” tartışmalarına da karşı değilim, “karşı olduğum” böyle bir müze yapılacaksa, “bunun öncülüğünü İzmir Ticaret Odası’nın yapmasına dair” görüştür. On binlerce üyesi olan bu kuruluşun içinde “her çeşit” inanca sahip insan vardır; “küçük bir azınlık hariç” bu insanların büyük çoğunluğunun “Sabetay Sevi Müzesi için İzmir Ticaret Odası’nın kaynaklarının kullanılmasını isteyeceklerini” hiç ama hiç sanmıyorum. Ne var ki, bir süreden beri İzmir Ticaret Odası’na “Ben yaptım oldu” zihniyeti hakimdir. “Türlü çeşitli sebeplerden dolayı”, sevgili başkan Ekrem Demirtaş’a “güçlü” bir muhalefet yapılamamakta, o da adeta “İzmir şehremini” gibi davranmakta, kendisine “Evet” diyeni kucaklamakta, “Hayır” diyene karşı “en keskin kılıçlarını” kullanmaktadır. Başkan’ın “Böyle bir müze, ‘Müzeler Şehri’ yapmayı düşündüğümüz İzmir’e renk katacaktır. Amacımız tamamen turizme renk getirmek. Bu tür renkli kişilerin de dikkate alınması gerekiyor” sözü, yukarıda birkaç cümle ile anlattığımız görüşümüzün ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Soru şu: İzmir bir “müzeler şehri” olacaksa, bunun kararını “tek başına” Ekrem Demirtaş ve İzmir Ticaret Odası verebilir mi?.. Diyelim ki verebilir, iyi de “İzmir’in bir müzeler şehri olması yolunda atılacak ilk adım Sabetay Sevi Müzesi olursa”, bu ne anlama gelecektir ve “tarih” bu adımı nasıl yorumlayacaktır?.. Sevgili Başkanımız Demirtaş’a soruyorum: Siz, “Müzeler kenti yapılacak İzmir’de ilk atılan adımı Sabetay Sevi Müzesi olarak atarak yola çıkarsanız”, Soner Yalçın’ın “İzmir bir Sabetaycılar kentidir” anlamına gelen “Efendi” kitabındaki görüşü “doğrulamış” olmaz mısınız?.. İzmir’e bir “Sabetay Müzesi yapılacaksa”, bunu yapacak “Sabetaycılar yok mudur” ve “görev” onların değil midir?.. Sevgili Başkan, lütfen İzmirli’nin “size vermediği bir hakkı” gündemde olmak ve gündemde kalmak için “yerli yersiz” kullanmayınız. “Verilmeden kullandığınız” bu hak “İzmir adına konuşmak hakkıdır” ve bu hakkın verildiği makam ve kişiler bellidir!.. Bilmem haksız mıyım?.. HAFTANIN SORUSU DYP’nin başında “AKP’nin cumhurbaşkanlığına da milli görüş kökeninden birini getirerek yürütmenin en tepedeki son kalesini de düşürmek istediğini” ve “bu kalenin düşmesinin ülkeye ve cumhuriyete nelere mal olacağını” anlayamayan bir lider var; acaba Mehmet Ağar “cumhurbaşkanlığı tartışmaları hedef saptırma ve ülkenin gündemini kilitlemektir” demekle ve Deniz Baykal’ı hedef almakla, “Seçim sonrasında AKP ile koalisyon yapmaya hazırım” mı demek istiyor?..
-2-
İzmir'de Sabetay tartışması
İTO'da Sebatay Sevi adına
müze kurma girişimine tepki
KaynaK: http://www.gazetevatan.com/root.vatan?exec=haberdetay&tarih=25.12.2006&Newsid=99805&Categoryid=1
Ajans: DHA 25.12.2006 Vatan gazetesi. (Zafer Mutlu, Güngör Mengi ekibinin gazetesi)
Mesihliğini ilan ettikten sonra dş nyadaki Yahudiler arasında bş yş k yankı uyandıran ve İzmir'de yaşayan Sabetay Sevi'nin müzesini kurmak isteyen İzmir Ticaret Odası'na (İTO) üyelerinden büyük tepki geldi. Meclis üyeleri, "Burası hayır kurumu değil" derken, odayı asli görevlerini yerine getirmeye davet etti.
İTO'nun bu çarşamba günü yapılacak yılın son meclis toplantısında 2007 bütçesi ve çalışma programı görüşülecek. Yeni bütçe ve çalışma programında Sabetay Sevi Müzesi kurulmasına ilişkin getirilen öneri, meclis üyelerinin tepkisine neden oldu.
2005 yılının son meclis toplantısında da İTO'nun bağış, yardım, kültür, turizm gibi kalemler altında bütçeden ayırdığı paylarla ilgili tartışmalar yaşanırken, 2006 yılının son meclis toplantısının da geçen yılki gibi tartışmalara sahne olacağı gözüküyor.
Sabetay Sevi'ye inananların da Müslüman gibi görünüp, Yahudilik dininin gereklerini evlerinde gizlice uyguldağı iddia ediliyor. İTO Başkanı Ekrem Demirtaş, meclis toplantısında ayrıntılı açıklama yapacağını belirterek, inanç turizminden İzmir'in pay almasına yönelik bir öneri olduğunu söyledi. Sabetay Sevi Müzesi kurulmasına tepki gösterenlerden Meclis Üyesi Yalçın Erdoğan, yeni yıl bütçesinin yüzde 34'ünün personel giderleri, yüzde 24'ünün bağış ve yardımlar olduğunu belirterek, "Bu oda Sabetay Sevi Müzesi yapacak diye kurulmadı. Yapılması gereken ticaretin geliştirilmesi. Meslek komitelerine geçen yıl olduğu gibi, bu yıl da 300 bin YTL ayrılırken, temsil yetkisi için 300 bin YTL ayrılıyor. Yahudiler bile kabul etmiyor Sabetay Sevi'yi. Tarikatları da kuralım o zaman. Bunun bir izahı yok. Denizcilik, ihracat, sanayi ile ilgili müze kurulabilir" dedi.
HAYIR KURUMU DEĞİL
Meclis üyesi Salih Büyükuğur da, müzenin kurulmasına tamamen karşı olduğunu belirterek, odanın üyelerine yönelik faaliyetlerde bulunması gerektiğini savundu. Büyükuğur, "Bütçe yanlışlıklarla dolu. Olumsuz oy kullanacağım. Belediyenin, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın yapacağı işleri ticaret odasının yapmasını üyeler eleştiriyor. Burası hayır kurumu değil. Ticaretin attırılmasına yönelik projeler yapılacağına, aidatlar arttırılıyor" dedi. Büyükuğur, müzenin kurulmasına ilişkin önerinin yönetimden geldiğine inanmadığını, Sabetaycılıkla ilgil localardan gelmiş olabileceğine dikkat çekti.
ÜYELER HESAP SORAR
Meclis Üyesi Vasfi Çakıroğlu da, işadamlarına emrivaki yaparak toplanan paraların, ulufe gibi dağıtılmasının ticaret odasının görevi ve yapısıyla bağdaşmayacağını dile getirdi. Çakıroğlu, "65 bin üye gelir birgün hesap sorabilir. Bütçe anormalliklerle dolu, kabul görmesi mümkün değil. Bütçeye muhalefet şerhi koyacağım. Büyük çoğunluğun da duyarlı olacağına inanıyorum. Basit bir Sinagog tüm Türkiye'ye rahatsızlık verdi. Aidatlar 170 YTL'den 250'ye çıkarılıyor. Buna karşılık Sabetay Sevi Müzesi kurulması tasvip edilebilir değil. Önerinin verilmesi mantık dışı. Osmanlı tarafından sınır edilmiş bir grup" dedi.
MEŞRULAŞTIRMAK DOĞRU DEĞİL
Meclis Başkan Vekili Necip Nasır, müzenin kurulmasının bir getirisi olmayacağını savunarak, "Sabetaycılığın meşrulaştırılmasının doğru olmadığını düşünüyorum" dedi. Meclis üyesi Ahmet Cahit Kırmacı da yönetim kurulunun müzenin kurulmasına ilişkin görüşlerini açıklamadığına dikkat çekerek, şunları söyledi:
"Müzeyle ilgili toplumdan tepkiler alınıyor. İzmir'deki inanç turizmine katkısı olacağı düşüncesiyle yönetim bu öneriyi gündeme aldığı söyleniyor. Ama henüz yönetim kurulunun ve başkanın açıklaması gelmedi. Önce gerekçeleri dinlemek lazım. Haklı gerekçelere dayandırılmadan bu öneri oluşturulmuşsa, bu yönetim kurulunun ve başkanın ayıbıdır. Ticaret odası önce üyelerine hizmet etmeli, sorunlarını ortadan kaldırılmalı. Üyelerin yaralarına merhem olacak bir projeyle karşılaşmadım."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder